24 Mart 2012 Cumartesi

Sayı 4


Kızılirmak Gezisi ve Yağmur
Kuş gözlem toplulukları olarak yılın dördüncü gezisinde Kızılırmak Deltası'nda 28-29-30 Nisan tarihleri arasında üç günlük bir kamp için buluştuk. Kampa Ankara, Çorum, İstanbul, İzmir ve Samsun'dan yaklaşık 35 kuş gözlemcisi katıldı. Kampımızı muhteşem manzaralı Cernek Gölü kıyısına kurduk. Gözlemcilerden bir grup çadırlarda kalmayı tercih ederken, diğer bir grup da Doğanca Belediye Başkanı sayın İsmail Koparan'ın bizlere tahsis ettiği kooperatif binasında kaldı. Gezinin ilk gününü alanı tanıma ve serbest gezinti şeklinde geçirdik. İkinci gün ise üç ekibe ayrılarak sıkı bir sayım yaptık. 1. ekip Cernek Gölü'nü sağına alarak fener - koru - deniz kıyısı rotasını takip ederek bir yay çizdi. II. ekip ise bu rotanın tersini izleyerek Cernek Gölü solda olmak üzere saz kampı - Sarıkamış mevkii (Angıtlı) koru - deniz kıyısı şeklinde bir rota takip etti. Üçüncü ekip ise gözlemlerini koru içerisinde gerçekleştirdi. Kamp süresince havanın azizliğine uğramamız ve yağmurun peşimizi bırakmaması şanssızlığımızdı. Ancak yine de Kızılırmak Deltası'nın eşsiz manzarasında keyifli ve oldukça verimli sayımlar gerçekleştirdik. Saz kampı yakınlarında ilk gün görülen ak kuyruklu kızkuşu tüm kuşçuların favorisi oldu. İkinci gün ise alanda ürediği düşünülen saz horozu favorimizdi ama yalnızca birkaç şanslı kuşçu bu türü görebildi. Dönüş yolculuğu sırasında arabamız bozulunca zorunlu olarak mola verdik. Ancak bu defa şans bizden yanaydı; dişi bir bozkır delicesi tam karşımızda süzülüyordu. Müthiş bir keyifle dakikalarca bozkır delicesini izledik. Gezinin gerçekleşmesi için elindeki olanakları bize sunan ve bünyesinde bulunduğumuz Samsun Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ne, Doğanca Belediye Başkanı sayın İsmail Koparan'a, topluluğa optik malzeme desteği veren Samsun Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Başmühendisliği'ne ve tabi ki Resul Abi'ye sonsuz teşekkür!er.
Arzu Gürsoy
Samsun Kuş Gözlem Topluluğu


Türkiye'de Yaşayan Kuşlar Kitabı
Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü "Türkiye'de Yaşayan Kuşlar" adında bir kuş rehber kitabı yayımladı. Ülkemizde yaşayan kuşlar hakkında bilgilerin yer aldığı metinler ve kuşların renkli çizimlerinden oluşan kitabın fiyatı 5 milyon lira. Kitabı edinmek için size en yakın Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Başmühendisliği'ne başvurabilirsiniz .

Nerede Neler Oluyor?

Avrupa Yarasa Gecesi
Doğal Hayatı Koruma Derneği'nin 26 Ağustos 2000 tarihinde tüm Avrupa ile aynı günde gerçekleştireceği yarasa gecesine katılmak ister misiniz? Organizasyon boyunca Doğal Hayatı Koruma Derneği'nde bir sunuş gerçekleştirilecek ve akşam Sofular' da yarasaların mağaradan çıkışı izlenecektir. Uçan dostlarımızı daha yakından tanımak ve onlarla beraber keyifli bir akşam geçirmek amacıyla düzenlediğimiz bu etkinliğe hepiniz davetlisiniz. Ayrıntılı bilgi ve rezervasyon için Arpat Özgül'e ve Doğal Hayatı Koruma Derneği'ne danışabilirsiniz:
Arpat Özgül Tel: 216 346 75 33
DHKD Tel: 212 528 20 30
ozgula@boun.edu. tr


Çorum'da Kaya Kartalı Ticareti
Çorum Kuş Gözlem Topluluğu belki de doğa korumacılığı konusunda en hızlı topluluklardan biri. Bakın bu aktif topluluktan geçenlerde nasıl bir haber geldi: 21 Haziran çarşamba günü köye gitmek üzere evden çıktığımda çarşıda bir arkadaşa rastladım. "Sana bir kuş göstereceğim" dedi. Bir dükkana girdik ve yerde yatan bir yavru kaya kartalı gördük. Nereden bulduklarını sorduğumda adamın birinin 10 milyona sattığını söyledi. Yabani hayvanların yakalanıp satılmasının yasak olduğunu anlattım ve Yaban Hayvanları Koruma Derneği'ne haber verdim. Beraberce kaya kartalının olduğu dükkana girdik, hangi adamdan aldıklarını araştırdık ve satan adamı bulduk. Gereken işlemleri Yaban Hayvanları Koruma Derneği sorumlusu yaptı ve ardından kaya kartalını veterinere götürdük. Gözünün birinde perdelenme olduğunu öğrendik. Hayvanın yuvasını bulduk ve yerine koyduk. Yarım saat sonra annesi geldi ve yavrusuyla beraber uçup gittiler. Nesli yok olmak üzere olan kaya kartalının hayatını kurtarmak bana çok büyük mutluluk verdi.
Fikret Ilıcalı
Çorum Kuş Gözlem Topluluğu

Çorum Kuş Gözlem Topluluğu'nu ve Yaban Hayvanları Koruma Derneği'ni (çorum) gösterdikleri duyarlılıktan ötürü kutluyoruz.

Diğer kuş gözlemcileri de yaşadıkları yerlerdeki hayvan satan mağazaları zaman zaman ziyaret ederek yaban hayvanı satılıyor mu diye kontrol edebilir ve ilgili kuruluşlara haber verebilirler. Yasadışı ticareti yapılan hayvanlar arasında kuşlardan başka sincap ve kara kaplumbağalarına da sık sık rastlanmaktadır. Ancak, bilindiği gibi yaban hayvanlarının ticareti yasaktır ve bu konuyla ülkemizde Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü ilgilenmektedir.


Siz de şikayetlerinizi yaşadığınız yerde Varsa Milli Parklar Başmühendisliklerine, yoksa Orman Bakanlığı il ve ilçe teşkilatlarına bildirebilirsiniz.
Bilgi için:
Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı
Genel Müdürlüğü
Av ve Yaban Hayatı Dairesi Başkanlığı
Yaban Hayatı Koruma Şube Müdürlüğü
Tel: 0 312- 212 63 00
Güneşin Aydemir
Doğal Hayatı Koruma Derneği


Hasankeyf Gezi Raporu
Sizinle 7 - 9 Mayıs 2000 tarihleri arasında Hasankeyf'e yaptığım gezimi paylaşmak istiyorum. Hasankeyf bugüne kadar coğrafi yapısı, tarihi ve mimari değerleriyle ön plana çıkmış bir yerleşimdir. Ben size bugüne kadar pek araştırılmayan, kuşlara yaşama ve üreme ortamı sağlayan Hasankeyf'den söz edeceğim. Hasankeyf' e indiğimde beni ilk karşılayan 50 - 60 bireylik sürüler halinde uçuşan pembe sığırcık sürüleri oldu. Bölgede toplam 500 bireyden oluşan bir popülasyon belirledim. Bölge halkından öğrendiklerime göre pembe sığırcıkların düzensiz olarak bölgeye gelerek ilçenin arka bölgelerindeki dut bahçelerinden beslendiklerini öğrendim. Türün ürediğini kesin olarak belirleyemesem de yüksek kayalıklardaki deliklerde bölge tutan bireyler gözlemledim.

Ne yazık ki birçok kuşa yaşam ortamı oluşturan bu eşsiz bölge bir süre sonra sular altında kalacak. Kayalıkların tepesinden bakarken küçük kerkenezlerin altınızdan süzüldüğünü izleyebileceğiniz sayılı yerlerden biri olan Hasankeyf'i bir an önce ziyaret etmenizi öneririm.
Murat Bozdoğan
İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu


Kuş Gözlem Toplulukları

İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu
6 Mayıs 2000'de Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılan bir toplantıyla İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu'nun temelleri atıldı. 7 Mayıs 2000'de Terkos Gölü'ne ilk gezimizi gerçekleştirdik. Yaklaşık 20 kişiden oluşan topluluk, İstanbul'un diğer doğal alanlarına geziler düzenlemeye başladı. Topluluk iki haftada bir Beyoğlu'nda Nuh'un Ambarı'nda çarşamba akşamları toplantı yapıyor. Toplantılarda kuşları tanımaya yönelik konuşmalar ve dia gösterileri yapılıyor. İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu'nun etkinliklerinden haberdar olmak için topluluğun tartışma listesi olan yelkovan'a üye olabilirsiniz.
yelkovan-subscribe@egroups.com
Ayşe Yiğitol
İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu

ERKUŞ - Erciyes Üniversitesi Kuş Gözlem ve Gezi Kulübü
ERKUŞ 2000 yılının Şubat ayında kuruldu. Kulübün toplam 10 kadar aktif üyesi var. Yerleşkedeki Mediko-Sosyal Tesislerinde odası bulunan kulübe ait 10 adet de dürbün bulunuyor. ERKUŞ bütün Kayseri halkına açık olup üniversiteyle doğrudan ilişkisi bulunmayan katılımcıları da bünyesinde barındırıyor. ERKUŞ üyeleri şuana kadar Sultan Sazlığına, Tuzla(palas) gölüne ve Erciyese pek çok kuş gözlem gezisi düzenlediler. Zaman zaman kampüste de kuş gözleyen üyeler yakın zamanda Sultan Sazlığı ve Tuzla gölü kuşlarını izleme programını başlatacaklar.
ERKUŞ'a katılmak isteyenler Serkan Yılmaz'a drserkan@kaynet.com.tr adresinden, 0352 -234 35 42 'den, ERKUŞ danışmanı Dr. Uygar Özesmi 'ye uozesmi@erciyes.edu.tr adresinden ya da 0352 437 49 37 / 38200'den ulaşabilirler.

Ayrıntılı bilgi için: http://env.erciyes.edu.tr/erkus.html adresini ziyaret edebilirsiniz.


DHKD'de Kuş Korumacılığı'nın Geçmişi
Kuşçu Bülteninin ikinci sayısında "Doğa Korumacılıkta Önemli Kuş Alanları Yaklaşımı" başlığı altında, doğa korumacılığın güncel yönteminin temelinde yatan mantığı anlatmıştım. Bugün bu yazının devamı olarak Türkiye' de Önemli Kuş Alanları yaklaşımının uygulamalarını DHKD merkezli bir bakış açısıyla anlatmaya
çalışacağım. Söze DHKD'nin geçmişiyle ve kuş "takıntısının" nedenleriyle başlayalım: Türkiye'nin doğasını korumak amacıyla 1975 yılında yola çıkan bir grup insan, daha o zamandan çalışmalarda başarılı olmak için bayrak türlerin öneminin farkına varmış, Birecik'teki kelaynakların korunması çalışmalarına öncelik vererek, bu kuş türünü logo olarak seçmişti. Tabii kuşlara olan bu eğilimin en önemli nedenlerinden biri derneğin kurucuları arasında Salih Acar, Belkıs Acar ve Tansu Gürpınar gibi kuşlara büyük ilgi duyan kişilerin olmasıydı. Ancak derneğin kuş korumacılığına dönük etkinliklerinin yoğunlaşması, 1980'lerin ikinci yarısında Birdlife International (o zamanki adıyla ICBP) ile ilişkilerin güçlenmesi dönemine denk gelir. Öncelikle 1989 yılında bu kuruluşun Avrupa bölümü toplantısının Adana'da gerçekleştirilmesi ve yine aynı dönemde, gelişen ilişkiler çerçevesinde Hollandalı bir kuş uzmanı olan Gernant Magnin'in Birdlife International temsilcisi olarak Türkiye'de çalışmaya başlaması, DHKD'nin kuş korumacılığında bugün halen taşıdığı lider konumuna ulaşması sürecinin temel taşlarını oluşturmuştur.

Bu dönemde Birdlife International tüm Avrupa'yı kapsayan "Avrupa'nın Önemli Kuş Alanları" çalışmasını tamamlamış, sahip olduğu her biri çok önemli 78 ÖKA ile Türkiye'yi de korumada öncelikli ülkeler arasına almıştı. Bu çerçevede Türkiye' de önce bu kitabın Türkiye bölümünün Türkçe versiyonu basıldı. Daha sonra bu çalışmada belirtilen alanların korunması için sistematik çalışmalar başlatıldı. Bu başlangıç döneminde, benim halen Türkiye'nin en önemli alanı olarak gördüğüm Göksu Deltası'nın korunması üzerine yoğunlaşıldı. Dernek, sınırlı olanaklarıyla deltada dev bir yazlık kompleksi, bir karides çiftliği, bir de havaalanı projesinin üzerine gitti ve bir yıl süren ve adeta nefes kesen bir mücadele sonunda projeleri iptal ettirerek, alanın Özel Çevre Koruma Bölgesi olmasını sağladı. Kanımca Derneğimizin halen en büyük başarılarından biri olarak
gördüğüm bu gelişme, Köyceğiz-Dalyan başarısından sonra yerli ve yabancı bir çok kurumun (resmi, doğa koruma ve medya) ilgisinin bir kez daha dernek üzerinde yoğunlaşmasını sağladı. Dernek daha sonra Göksu Deltası'nda Entegre Sulakalan Yönetim Planı projesini yıllarca sürdürdü.

Tabii bütün bunları anlatırken biraz da içinde bulunulan koşulları ve o günün Türkiye'sini anlatmak gerek. Derneğin o dönemde hiçbir profesyonel çalışanı ve düzenli gelir kaynağı yoktu. Kışın yalnızca bir odası sobayla ısınan eski bir apartman dairesinde çalışıyordu gönüllüler. Dış koşullarsa şöyleydi: Çevre Bakanlığı ya da Sulakalanlar Dairesi Başkanlığı gibi birimler yoktu. Çevre koruma henüz yüksek sesle dile getirilir olmamıştı. Ortalıkta bu işle uğraşan gönüllü kuruluş ve kişi sayısı parmakla sayılıyordu. Kimse bu işe para vermiyor, çevre korumaya sponsorluk ise iş çevrelerinde telaffuz bile edilmiyor, bunun "çevreciler" arasında sözünün dahi edilmesi "davaya ihanet" olarak kabul ediliyordu. Klasik anlamda Türkiye'deki bir dernek için sıradışı olduğunu düşündüğünüz çalışmalar, arkadaş çevresinde ya da Ankara'da başvurulan resmi bir kurumda bıyıkaltı tebessümleriyle karşılanıyordu. Tabii o zamanlar her şey daha gerçekti!

Neyse, bunu kısa bir dönem tasviri olarak geride bırakıp yapılan işlere geri dönelim. Derneğin 1990'ların başındaki yeni "takıntıları" Büyük Menderes Deltası, Burdur Gölü ve Kızılırmak Deltası idi. Çeşitli uluslararası çevre koruma ve araştırma kuruluşlarının, bazı resmi kurumların ve yerel yöneticilerin ve "bir kısım" medyanın desteği ile Dernek, bu alanların korunmasında sonuçlarını çoğunuzun bildiği bazı başarılı adımlar attı. Tabii ki halen yapılamayanlar yapılanlardan çok fazla ne yazık ki bu alanların hiçbirinin geleceği bugün de tam anlamıyla garanti altına alınamadı.

Önemli kuş alanlarının korunması çalışmalarının yoğunlaşması, derneğin profesyonelleştiği, bir yandan kadrosunu güçlendirirken, diğer yandan da üye ve gönüllü sayısını hızla artırdığı bir döneme denk gelir. Zaten bu dönemde Çevre Bakanlığı ve bünyesindeki Sulakalanlar Şubesi kurulur, Orman Bakanlığı'nın da oluşturulmasıyla Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı işleri bir Genel Müdürlük düzeyinde ele alınmaya başlanır.
Özel Çevre Koruma Bölgeleri Kurumu da tüm gücüyle çalışmalarını yürütmektedir. Henüz yolun başındadırlar. Derneğin de bir yandan Ankara, diğer yandan da medya ve iş dünyası ilişkileri mükemmele yakın derecededir. Yoğunluğu Ankara'da olmak üzere (efsanevi AKGT) harika bir kuş gözlemcileri ekibi de oluşmuştur. Yani kısacası Türkiye'de çevre korumanın geleceği herkes için çok umut vericidir, ortalıkta müthiş bir iyimserlik ve heyecan vardır.

Daha sonra kurumların, kavramların, koruma statülerinin içleri boşaldı, birçok güzel iş bürokrasinin ağlarına takıldı ve en acısı koruma çalışmaları oluşan hantal bir yapının içerisinde yavaş yavaş doğa ve toplum üzerindeki etkinliğini yitirmeye başladı (tabii ki amacım halen yapılmakta olan birçok güzel işi gözardı etmek değil, yalnızca Türkiye için bugün varılması gereken nokta bunun çok daha ötesiydi demek istiyorum).

1992 yılından sonra Göksu, B. Menderes ve Kızılırmak deltalarını bölge ofislerinde yürütülen projelerle korumaya çalışan DHKD, aynı zamanda Önemli Kuş Alanları projesi dahilinde Ereğli Sazlığı, Sultansazlığı, Kuş Gölü, Burdur Gölü gibi alanlarda etkin koruma çalışmaları yürüttü. Diğer tüm alanların da sorunlarına kenarından köşesinden eğilmeye çalıştı. Yine bu dönemde yeni yeni ÖKA'lar tespit edildi. Özellikle sulakalanlar dışındaki alanlarda tür bazlı incelemeler düzenlendi (kara akbaba- toy, huş tavuğu gibi). Var olan yayının yetersiz kalması sonucu Gernant Magnin ve ben artık Türkiye'nin yeni bir ÖKA'lar listesine gereksinimi olduğunu düşünerek, Türkiye'nin dört bir tarafında hem kendimizin, hem de yerli-yabancı çok sayıda uzmanın yaptığı çalışmaları, gözlemleri, araştırmaları derlemeye başladık. İki yıl süren ve adeta acı verecek kadar zor olan bu süreç sonucunda, oldukça kaliteli bir eser olduğuna inandığım yeni "Türkiye'nin Önemli Kuş Alanları" kitabını İngilizce ve Türkçe olarak tamamladık.

Bundan sonra ne mi oldu? Kitabın yayımlandığı gün ben askere gittim ve askerden sonra derneğe geri dönmedim. Bundan sonra yapılanları artık Sunay, Güven, Bahtiyar ve ilgili diğer arkadaşlar anlatırlar. Zaten neredeyse bugüne geldik.
Murat Yarar


Toygar'dan Kayıtlar (Mart 2000-Mayıs 2000)
Bu bölüm hazırlanırken nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan ya da Türkiye'de koruma önceliği olan türlere öncelik verilmiştir.
Sığır balıkçılı Bubulcus ibis: 13, Kayseri, 29 Nisan, ERKUŞ.

Ötücü kuğu Cygnus cygnus: 20, Cernek Gölü, 29 Nisan, Kızılırmak sayımı.

Boz ördek Anas strepera: 4, Cernek Gölü, 29 Nisan, Kızılırmak sayımı.

Ak kuyruklu kartal Haliaeetus albicilla: 1, Eymir Gölü, 5 Mart, OKGT.

Bozdoğan Falco columbarius: 2, Kavak Deltası, 12 Mart, BMS.

Küçük kerkenez Falco naumanni: 15 çift, Hasankeyf kale, 7 Mayıs, Murat Bozdoğan.

Aladoğan Falco vespertinus: 2, Terkos Gölü, 7 Mayıs, İKGT; 1, Kızılırmak Deltası, 16 Nisan, SKGT.

Şah kartal Aquila heliaca: 1, Asi Nehri - Antakya, 12 Mart, Ali Atahan.

Çil keklik Perdix perdix: 2, ODTÜ, 3 Mayıs, Özge ve Okan Can.

Turaç Francolinus francolinus: 5+, Akyatan Gölü, 15 Nisan, ÇKGT.

Bataklık sutavuğu Porzana parva: 1, Mogan Gölü, 2 Nisan, ANKA.

Saz horozu Porphyrio porphyrio: 3, Cernek Gölü, 29 Nisan, Kızılırmak sayımı.

Turna Grus grus: 84, Mogan Gölü, 26 Mart, ANKA; 34, Kayseri, 1 Nisan, ERKUŞ; 12, Cernek Gölü, 29 Nisan, Kızılırmak sayımı.

Kocagöz Burhinus oedicnemus: 1, Gediz Deltası, 8 Nisan, EKGT.

Bataklıkkırlangıcı Glareola pratincola: 48, Kayseri, 29 Nisan, ERKUŞ; 5, Cernek Gölü, 29 Nisan, Kızılırmak sayımı.; 5, Terkos Gölü, 7 Mayıs, İKGT.

Halkalı cılıbıt Charadrius hiaticula: 6, Küçük Menderes Deltası, 27 Mayıs, EKGT.

Mahmuzlu kızkuşu Hoplopterus spinosus: 3, Akyatan Gölü, 15 Nisan, ÇKGT; 6, Gediz Deltası, 8 Nisan, EKGT.

Ak kuyruklu kızkuşu Chettusia leucura: 1, Cernek Gölü, 28 Nisan, Kızılırmak sayımı.

Kızıl kumkuşu Calidris ferruginea: 2, Küçük Menderes Deltası, 27 Mayıs, EKGT.

Çamurçulluğu Limosa limosa: 42, Sultansazlığı, 18 Mart, Behiye ve Serkan Yılmaz; 10, Akyatan gölü, 15 Nisan, ÇKGT.

Sürmeli kervançullugu Numenius phaeopus: 1, Kızılırmak Deltası, 16 Nisan, SKGT

Bataklık düdükçünü Tringa stagnatilis: 2, Kızılırmak Deltası, 16 Nisan, SKGT.

Deniz düdükçünü Phalaropus lobatus: 10, Tuzla Gölü - Kayseri, 1 Nisan, Uygar Özesmi.

Ada martısı Larus audouinii: 3, Kuşadası, 19 Nisan, Metehan Özen.

Van gölü martısı Larus armenicus: 2, Uluabat Gölü, 13 Mart, BMS.

Taşçeviren Arenaria interpres: 13, Gediz Deltası, 28 Ocak, Gediz sayımı.

Gökçe güvercin Columbia oenas: 7, Büyük Çekmece Gölü, 29 Ocak, Murat Yarar.

Gülen sumru Gelochelidon nilotica: 33, Sultansazlığı, 29 Nisan, ERKUŞ; 4, Akyatan Gölü, 15 Nisan, ÇKGT.

Kara sumru Chlidonias niger: 1, Terkos Gölü, 7 Mayıs, İKGT.

Ak kanatlı sumru Chlidonias leucopterus: 23, Cemek Gölü, 29 Nisan, Kızılırmak sayımı.

Bıyıklı sumru Chlidonias hybridus: 10+, Sultansazlığı, 29 Nisan, ERKUŞ; 100+, Terkos Gölü, 7
Mayıs, İKGT.

Yeşil papağan Psittacula krameri: 1, Samsun, 1 Nisan, Sancar Barış.

Paçalı baykuş Aegolius funereus: I, Kocaçay Deltası, 12 Mart, BMS Türkiye'deki altıncı kayıt.

Alaca baykuş Strix aluco: 1,Kocaçay Deltası, 12 Mart, BMS; 1, Ören-Burhaniye, 20 Mayıs, Tunç Erdoğan.

Alaca yalıçapkını Ceryle rudis: 1, Dicle kıyısı-Hasankeyf, 7 Mayıs, Murat Bozdoğan.

Boyunçeviren Jynx torquilla: 1, ODTÜ, 3 Mayıs, Özge ve Okan Can.

Kulaklı toygar Eremophila alpestris: 2, Uludağ, 14 Mart, BMS.

Buğdaycıl Luscinia svecica: 1, Mogan Gölü, 26 Mart, Çağatay Tavşanoğlu.

Kızılkuyruk Phoenicurus phoenicurus: 2, Kızılırmak, 16 Nisan, SKGT.

Ak sırtlı kuyrukkakan Oenanthe finschii: 1, Demre, 15 Mart 2000, Tuba ve Alp Akoğlu.

Bataklık kamışçmı Locustella luscinioides: 1, Cemek Gölü, 29 Nisan, Kızılırmak sayımı.

Bıyıklı kamışcm Acrocephalus melanopogon : 1, Kırşehir, 16 Nisan, Özlem Saygın.

Çizgili ötleğen Sylvia nisoria: 1,ODTÜ, 5 Mayıs, OKGT; 1, Küçük Çamlıca, 20 Mayıs, Murat Bozdoğan.

Kara boğazlı ötleğen Sylvia rueppelli: 2, Belen Geçidi, 16 Nisan, KAD.

Küçük sinekkapan Ficedula parva: 50+, Adana, 15 Mart, Çağlar Orhan.

Halkalı sinekkapan Ficedula albicollis: 1, Cernek Gölü, 29 Nisan, Kızılırmak sayımı.

Büyük kaya sıvacıkuşu Sitta tephronota: 2 çift, Hasankeyf, 8 Mayıs, Murat Bozdoğan.

Maskeli örümcekkuşu Lanius nubicus: 1, ODTÜ, 14 Mayıs, Tuba Kılıç.

Kuzgun Corvus corax: 41, Domaniç-Kütahya, 13 Mart, BMS.

Sarı boğazlı serçe Petronia xanthocollis: 8, Hasankeyf, 7 Mayıs, Murat Bozdoğan.

ERKUŞ: Erciyes Kuş Gözlem TopluluğuOKGT:
ODTÜ Kuş Gözlem Topluluğu
ÇKGT: Çukurova Kuş Gözlem Topluluğu
ANKA: ANKA Kuş Gözlem Topluluğu
EKGT: Ege Kuş Gözlem Topluluğu
BMS:Bahtiyar-Metehan-Soner Marmara Gezisi
İKGT: İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu
SKGT: Samsun Kuş Gözlem Topluluğu
KAD: Kuş Araştırmaları Derneği


Doğal Hayatı Koruma Derneği tarafından üç ayda bir hazırlanır.
DHKD Merkez Ofisi: Büyük Pastane Caddesi NO:43-45 Kat:5-6 Bahçekapı-Istanbul
Tel: (0 212) 528 20 30 Faks: (0 212) 528 20 40 e-posta: kelaynak@dhkd.org.   http://www.dhkd.org
Ankara Ofisi: Anafartalar Caddesi 17/5 Ulus, Ankara
Tel: (0 312) 310 28 45 . (0 312) 310 33 03 (2 hat) Faks: (0 312) 310 66 42   e-posta: ankara.ofis@dhkd.org
Yayıma Hazırlayan: Bahtiyar Kurt
Düzelti: Ayşe Ermert
Tasarım ve Uygulama: PENCERE Grafik Tasarım Tel: (0 212) 216 49 19/20 Faks: (0 212) 216 49 21 





















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder